KadıTarihte İslam ülkelerinde insanlar arasında meydana gelen hukuki anlaşmazlıkları sonuçlandırmak, hukuka aykırı davranışların cezasını belirlemek ve verdikleri karar ve cezaları infaz etmek için devletin yetkili kurumları tarafından görevlendirilen kişidir. Arapçada “yargı, karar, hakimlik” anlamına gelen “kaza” kökünden gelir ve İslam hukukunda yargı faaliyetini ifade eder. İslam peygamberi, ilk yargıç olarak İslam toplumunda birçok hukuki anlaşmazlığı karara bağlamış ve yargısal görevler üstlenmiştir.
Hakimlerin Görevleri
Hakimler, İslam hukukunda Şeriat hukukunun en yüksek otoritesini temsil ediyordu. Görevleri, İslam hukuku çerçevesinde insanların haklarını ve yasalarını korumak, toplumda adaleti sağlamak ve yasal düzeni sürdürmekti. Bu bağlamda, hakimler aşağıdaki görevlerden sorumluydu:
Hukuki uyuşmazlıkların çözümü: Hakimler, insanlar arasında meydana gelen her türlü hukuki anlaşmazlığı çözmekten sorumluydu. Bu anlaşmazlıklar miras, nafaka, boşanma, alacaklar, kira, ticaret ve ceza ile ilgili olabilirdi. Hakimler, tarafların iddialarını dinler, delilleri değerlendirir ve İslam hukukunun hükümlerine göre karar verirdi.
Hukuka aykırılığın cezalandırılması: Hakimler aynı zamanda hukuka aykırı davranışları cezalandırmaktan da sorumluydu. Bu cezalar, İslam hukukunda belirlenen maddi veya manevi cezalar olabilirdi. Örneğin, hırsızlık yapan bir kişi elinin kesilmesiyle cezalandırılırdı.
İnfazların gerçekleştirilmesi: Hakimler ayrıca verdikleri cezaların ve hükümlerin infazından da sorumluydular. Bu cezalar hapis, ölüm veya para cezası olabilirdi.
Hakimlerin Nitelikleri
Hakim olmak için kişinin İslam hukuku alanında derin bilgi ve deneyime sahip olması gerekiyordu. Hakimler İslam hukukunun temel kaynaklarını (Kur’an, Sünnet, icma, kıyas) iyice öğrenmeli ve bu kaynakları kullanarak hukuki sorunları çözebilmelidir. Ayrıca adil, tarafsız ve dürüst bir kişiliğe sahip olmaları gerekiyordu.
Hakimlerin Seçimi ve Atanması
Hakimler genellikle devlet tarafından atanırdı. Ancak bazı durumlarda halk tarafından da seçilebilirlerdi. Hakimlerin seçimi ve atanmasında İslam hukuku konusunda bilgi ve deneyimleri, adil ve tarafsız kişilikleri ve toplumdaki saygın konumları gibi faktörler dikkate alınırdı.
Hakimlerin Yetkileri
Hakimler, hizmet verdikleri bölgedeki Şeriat mahkemesinin en yüksek otoritesini temsil ediyordu. Bu nedenle, geniş bir yetkiye sahiptiler. Hakimlerin yetkileri şu şekilde sıralanabilir:
Hukuki uyuşmazlıkların çözümü: Hakimler, tarafların argümanlarını dinlemek, delilleri değerlendirmek ve İslam hukuku hükümlerine göre karar vermekle görevliydi. Tarafların bu karara itiraz etme hakkı yoktu.
Hukuka aykırılığın cezalandırılması: Hakimler aynı zamanda hukuka aykırı davranışları cezalandırmaktan da sorumluydu. Bu cezalar İslam hukukunda belirlenen maddi ve manevi cezalar olabilirdi. Hakimlerin verdiği cezalar kesin hükümlerdi.
İnfazların gerçekleştirilmesi: Hakimler ayrıca verdikleri cezaların ve verilen cezaların infazından da sorumluydular. Bu infazlar genellikle devlet tarafından gerçekleştiriliyordu.
Hakimlerin Sorumlulukları
Hakimler, aldıkları kararlar ve gerçekleştirdikleri idamlar nedeniyle devlete karşı sorumludurlar. Ayrıca halka karşı da sorumludurlar. Hakimlerin verdiği kararlar halkın adalet duygusuna zarar vermemelidir.
Hakimlerin Tarihi
Hâkimlik kurumu İslam’ın ilk dönemlerinde ortaya çıkmıştır. İlk hâkim İslam Peygamberi Hz. Muhammed’dir. Hz. Muhammed, insanlar arasındaki hukuki anlaşmazlıkları çözmek ve hukuka aykırı davranışları cezalandırmakla görevliydi.
Kadılık kurumu İslam’ın yayılmasıyla hızla yayıldı. İslam devletlerinde her şehre veya ilçeye bir yargıç atandı. Yargıçların yetkileri ve sorumlulukları zamanla değişti. Ancak temel görevleri her zaman aynı kaldı.
Osmanlı İmparatorluğu’nda Hakimlik Kurumunun Yeri
Osmanlı İmparatorluğu’nda da kadılık kurumu önemli bir yere sahipti. Osmanlı İmparatorluğu’nda her ilçeye bir kadı atanırdı. Kadılar ilçedeki şeriat yargısında en yüksek otoriteydi.
Bir yanıt bırakın