Devrimcilikbir toplumun önemli kurumlarını kısa bir zaman diliminde değiştirme ve kendini yenileme girişimidir. Tarihte önemli, büyük devrimler görülmüştür. Atatürk’ün önderliğindeki Türk Milleti de tarihin en önemli devrimlerinden birini gerçekleştirmiştir.
Atatürk’ün DevrimleriBunlar 1923-1938 yılları arasında Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşanan köklü değişimlerdir. Bu devrimler Türkiye’nin siyasal, toplumsal, kültürel ve ekonomik yapısını tamamen değiştirmiştir.
**Devrimcilik ilkesinin temelleri Atatürk’ün 1923 yılında yazdığı kitapta atılmıştır. “Konuşma” Atatürk bu eserinde devrimcilik ilkesini şöyle anlatmaktadır:
“Devrimcilik, bir milletin ilerlemesini, yükselmesini ve çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmasını sağlayan en önemli ilkedir. Devrimcilik, geçmişin hatalarından ders çıkarmayı ve çağın gereklerine göre yenilikler yapmayı gerektirir. Devrimci bir millet her zaman ileriye bakar ve durgunluğa ve gerilemeye karşı çıkar.”
Devrimcilik, Atatürkçülüğün beş temel ilkesinden biridir. Bu ilkeler Atatürk’ün Türk milletine bıraktığı en önemli mirastır.
Devrimcilik ilkesinin temel özellikleri şunlardır:
Akıl ve bilime dayalı olması: Devrimcilik akıl ve bilimin rehberliğinde yapılır. Geçmişin hatalarından ders alınır ve çağın gereklerine göre yenilikler yapılır.
Halk temelli olmak: Devrimler halkın desteği ve katılımıyla gerçekleştirilir. Amaç, halkın bilinçlendirilmesi ve katılımlarının sağlanmasıyla devrimlerin başarılı olmasını sağlamaktır.
Sürekliliği olan: Devrim bir süreçtir. Bir devrimin gerçekleşmesi devrim ilkesinin sonu anlamına gelmez. Aksine çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmak için sürekli yenilikler yapmak gerekir.
Devrimcilik ilkesinin temel hedefi Türkiye’yi çağdaş medeniyet seviyesine çıkarmaktır. Bu hedef doğrultusunda devrimcilik ilkesinin temel uygulamaları şunlardır:
Egemenliğin kayıtsız şartsız millete verilmesi: 1924’te kabul edildi Cumhuriyet Anayasası Bununla egemenlik kayıtsız şartsız millete verildi. Böylece Türkiye’de demokratik bir yönetim sistemi kurulmuş oldu.
Laikliğin kabulü: 1928’de kabul edildi Tevhid-i Tedrisat Kanunu Eğitimde din ve devlet işlerinin ayrılmasıyla Türkiye laik bir devlet haline geldi.
Kadın haklarının ve sosyal hakların ilerletilmesi: 1926’da kabul edildi Türk Medeni Kanunu Kadınlara oy kullanma ve seçilme hakkı, boşanma hakkı ve miras hakkı gibi birçok hak verildi. Ayrıca 1930’da, Seçme ve Seçilme Hakkına Dair Kanun Kadınlara ilk kez seçme ve seçilme hakkı tanındı.
Ekonomide kalkınma ve modernleşme: 1923 yılında İzmir Ekonomi Kongresi Türkiye ekonomisinin kalkınması ve modernizasyonu için ilk adımlar atıldı. Bu kongrede sanayileşme, tarımda modernizasyon, ticaret ve ulaştırma gibi konularda önemli kararlar alındı.
Kültürde modernleşme: 1928’de kabul edildi Gülhane Hatt-ı Humayunu Arap alfabesinden Latin alfabesine geçiş yapıldı. Bu şekilde Türk milletinin çağdaş medeniyet seviyesine ulaşması sağlandı.
Türkiye’nin çağdaş bir ülke haline gelmesinde devrimcilik ilkesinin önemli rolü olmuştur. Bu ilke sayesinde Türkiye’de demokratik bir yönetim sistemi kurulmuş, kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmış, ekonomide kalkınma ve çağdaşlaşma sağlanmış, kültürde çağdaşlaşma gerçekleşmiştir.
Türkiye’nin gelecek hedeflerinin belirlenmesinde de devrimciliğin önemli bir rolü vardır. Bu ilke sayesinde Türkiye, çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmayı ve dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer almayı hedeflemektedir.
Bir yanıt bırakın