Farz-ı Kifaye Nedir?
Fard-i kifaye, İslam hukukunda toplumun yararına olan ve toplumun bir kesiminin yerine getirmesinin yeterli olduğu düşünülen yükümlülüklerdir. Fard-i ayn gibi, fard-i kifaye de dini bir görevdir. Ancak, fard-i ayn’dan farklı olarak, fard-i kifaye yerine getirilmezse, görevi yerine getirmeyen kişi günahkar olmaz.
Farz-ı Kifayenin temel özellikleri şunlardır:
Toplumsal faydayı hedeflemektedir. Farz-ı kifaye; toplumun huzur, güven ve refahı için yapılması gerekli olan işlerdir.
Toplumun bir kesiminin bunu yerine getirmesi yeterlidir. Farz-ı kifâyelerin bir kısmı uzmanlık gerektiren işlerdir. Dolayısıyla bu görevleri yerine getirebilmek için toplumun belli bir kesiminin sahip olduğu bilgi ve becerilere sahip olması gerekir.
Bir kişinin veya grubun tatmin olması, diğerlerinin de onu tatmin etmesini engellemez. Farz-ı kifayelerin bir kişi veya topluluk tarafından yerine getirilmesi ile başkalarının yerine getirmesi arasında bir fark yoktur.
Farz-ı Kifaye Örnekleri
Farz-ı kifaye kapsamına giren işlerden bazıları şunlardır:
Cenazenin yıkanması, kefenlenmesi, cenaze namazının kılınması ve defnedilmesi.
Düşmana karşı cihad etmek.
Bilgi edinmek.
Fakirlere yardım etmek.
Hasta bakımı.
Yol, köprü yapımı, su kuyusu kazılması gibi altyapı hizmetlerinin sağlanması.
Eğitim ve öğretim hizmetleri sunmak.
Hukuk ve adalet hizmetlerini sağlamak.
Farz-ı Kifayenin Önemi
Farz-ı kifaye, İslam toplumunun sağlıklı bir şekilde işlemesi için gerekli olan işlerdir. Bu işler toplumda düzen ve huzurun sağlanmasına, toplumun ihtiyaçlarının karşılanmasına ve toplumun refahının artırılmasına yardımcı olur.
Farz-ı Kifaye’nin önemini şu şekilde özetleyebiliriz:
Toplumsal düzen ve huzuru sağlar. Farz-ı kifaye, toplumun düzeni ve huzuru için gerekli olan temel hizmetleri sağlar. Örneğin, ölüleri gömmek, düşmana karşı savaşmak ve ilim edinmek, toplumun düzeni ve huzuru için gerekli olan işlerdir.
Toplumun ihtiyaçlarına cevap verir. Farz-ı kifaye, toplumun ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlayan işlerdir. Örneğin, fakirlere yardım etmek, hastalara bakmak ve eğitim ve öğretim hizmetleri sağlamak, toplumun ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlayan işlerdir.
Toplumun refahını artırır. Farz-ı kifaye, toplumun refahını artırmayı amaçlayan işlerdir. Örneğin, yol, köprü inşa etmek, su kuyusu kazmak gibi altyapı hizmetleri sağlamak ve hukuk ve adalet hizmetleri sağlamak, toplumun refahını artırmayı amaçlayan işlerdir.
Farz-ı Kifayenin Yerine Getirilmesi
Toplumun bir kesiminin farz-ı kifayeyi yerine getirmesi yeterlidir. Ancak bu görevleri yerine getirebilmek için toplumun belli bir kesiminin sahip olduğu bilgi ve becerilere sahip olması gerekir. Bu nedenle farz-ı kifayeyi yerine getirebilmek için toplumun farklı kesimlerinin işbirliği yapması gerekir.
Farz-ı kifâye namazlarını kılarken şu hususlara dikkat edilmelidir:
Eğer iş uzmanlık gerektiriyorsa, o alanda bilgi ve beceriye sahip kişiler tarafından yapılmalıdır.
İşin zamanında ve eksiksiz tamamlanması gerekmektedir.
Görevlerin yerine getirilmesinde toplumun farklı kesimleri arasında işbirliği sağlanmalıdır.
Çözüm
Farz-ı kifaye, İslam hukukunda toplumun yararına olan ve toplumun bir kesiminin yerine getirmesinin yeterli olduğu kabul edilen yükümlülüklerdir. Farz-ı kifaye, İslam toplumunun sağlıklı işleyişi için gerekli olan işlerdir. Bu işler toplumda düzen ve huzurun sağlanmasına, toplumun ihtiyaçlarının karşılanmasına ve toplumun refahının artırılmasına yardımcı olur.
Bir yanıt bırakın