Onomatopoe nedir?
Onomatopoeia, doğadaki canlı veya cansız nesnelerin çıkardığı seslerin taklit edilmesiyle oluşturulan kelimelere verilen addır. Bu kelimeler sesin üretilme şeklini yansıtır. Örneğin “çarpma” kelimesi bir nesnenin çarpma sesini taklit eder. Onomatopoeic kelimeler dildeki en eski kelimelerden bazılarıdır. Çünkü insanın doğadaki sesleri taklit etme yönünde doğal bir eğilimi vardır. Onomatopoeia dillerin gelişmesinde ve zenginleşmesinde önemli bir rol oynamıştır.
Onomatopoeik Kelimelerin Özellikleri
Onomatopoeic kelimeler aşağıdaki özelliklere sahiptir:
Tek başlarına bir anlam taşımazlar. Onomatopoeia kelimeleri anlamlarını bağlamdan alır. Örneğin “çatlama” kelimesi bir nesnenin çarpma sesini ifade eder. Ancak “kapıyı çarparak kapattı” cümlesindeki “kapıyı çalmak” kelimesi “kapının çarpma sesini duydu” anlamını taşımaktadır.
Doğadaki sesleri taklit ederler. Onomatopoeic kelimeler doğada bulunan canlı veya cansız nesnelerin çıkardığı sesleri taklit eder. Örneğin, “çatlama” kelimesi çarpan bir nesnenin sesini taklit eder ve “miyav” kelimesi bir kedinin miyavlama sesini taklit eder.
Dillerin gelişmesinde ve zenginleşmesinde önemli rol oynarlar. Onomatopoeia dillerin gelişmesinde ve zenginleşmesinde önemli bir rol oynar. Çünkü doğadaki sesleri taklit ederek yeni kelimeler oluşturmamızı sağlarlar.
Onomatopoeik Kelimelerin Kullanımları
Onomatopoeia’lar günlük konuşmada, edebiyat eserlerinde, çizgi filmlerde ve reklamlarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Günlük konuşmada doğadaki sesleri ifade etmek için yansıma sözcükler kullanılır. Örneğin “ağaçların yaprakları hışırdadı”, “çocuk topu yere vurdu” gibi cümlelerde yansıma sözcükler kullanılır. Edebi eserlerde anlatıyı güçlendirmek ve daha etkileyici kılmak için yansıma sözcüklerden yararlanılır. Örneğin “yıldırım çaktı, gök gürültüsü gürledi”, “dalgaların sesi geceyi inletti” gibi cümlelerde yansıma sözcükler kullanılıyor. Çizgi filmlerde komik etki yaratmak için onomatopoeia kullanılır. Örneğin, çizgi filmlerde “kedi miyavlaması” veya “köpeğin havlaması” gibi sesler sıklıkla yansıma sözcükler kullanılarak ifade edilir. Reklamlarda dikkat çekmek ve daha etkili iletişim kurmak için yansıma sözcükler kullanılır. Örneğin “sıcak çikolatanın tadını damağınızda hissedin” veya “güneş kreminin serinletici etkisini deneyimleyin” gibi cümlelerde yansıma sözcükler kullanılıyor.
Onomatopoeik Kelime Türleri
Onomatopoeic kelimeler temel olarak iki tipte incelenebilir:
Tek Heceli Onomatopoeik Kelimeler: Bu kelimeler tek heceden oluşur. Örneğin “kedi”, “pat”, “miyav”, “hav” gibi kelimeler tek heceli yansıma sözcüklerdir.
Yinelenen Yansıma Kelimeleri: Bu kelimeler iki heceden oluşur. Örneğin, “uğultu”, “vızıldama”, “şarkı söyleme” gibi kelimeler kopyalanmış onomatopoeik kelimelerdir. Tekrarlanan onomatopoeik kelimeler, tek heceli onomatopoeik kelimelerden daha fazla anlam içerir. Örneğin “akış” kelimesi bir nehrin akışını ifade eder. Bu kelime tek heceli “şırıl” kelimesinden daha fazla anlam içermektedir.
Onomatopoeik Kelimelerin Bazı Örnekleri
Günlük yaşamdan ve edebi eserlerden yansıma sözcüklere bazı örnekler vermek gerekirse:
Günlük hayat:
Ağaçların yaprakları hışırdadı. Çocuğun topu yere çarptı. Köpek havladı. Kedi miyavladı. Şimşek çaktı ve gök gürledi. Dalgaların sesi gecede yankılanıyordu.
Edebi çalışmalar:
Ormanda bir kuş şarkı söylüyordu. Fırtına şiddetini artırdı. Rüzgâr uğulduyordu. yağmur damlası
Bir yanıt bırakın