Varis Nedir?
Varis, “alışveriş vb. gibi sözleşme olmaksızın bir mala sahip olmak, ölen bir kimsenin servetinden pay almak” anlamına gelen virs (virâset) kökünden türemiş bir kelimedir. Türkçede “mirasçılar” anlamına gelir.
Miras, bir kimsenin ölümü üzerine mal varlığının kan hısımlarına veya kan bağı bulunmayan diğer kişilere geçmesidir. Miras, Medeni Kanun’un 495. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre bir şahsın mirasçıları şunlardır:
Kan bağı olanlar: Ölen kişinin altsoyu (çocukları, torunları, torunlarının çocukları vb.) annesi, babası, büyükanne ve büyükbabası, kardeşleri ve bunların altsoyudur.
Eş: Ölen kişinin eşi mirasçı statüsündedir.
Evlat edinen ve evlat edinilmiş: Evlat edinen ile evlat edinilen birbirlerinin mirasçısıdır.
Diğer kişiler: Bunlar, ölen kişinin vasiyetinde mirasçı olarak belirlediği kişilerdir.
Kan hısımları arasında miras, önce ölenin altsoyu, sonra ana ve babaya, sonra büyük anne ve büyük babaya, sonra kardeşlere ve altsoyu, sonra sağ kalan eşe, sonra evlat edinen ve evlat edinilen çocuğa, en son da vasiyetname uyarınca mirasçı olarak belirlenen kişilere geçer.
Miras, miras bırakanın ölümüyle kazanılır. Merhum, ölümünden önce bir vasiyetname yaparak mirasçılarını atamış olabilir. Vasiyetname, merhumun son vasiyetini ve vasiyetini içeren bir belgedir. Vasiyetname, merhumun ölümünden önce resmi olarak hazırlanmalıdır.
Miras bırakan kişi, ölümünden önce vasiyetname yapmamışsa mirasçıları, miras hukuku hükümlerine göre belirlenir. Yasal mirasçılar, ölen kişinin kan hısımları ve eşidir.
Miras, miras bırakanın ölüm tarihindeki kanun hükümlerine göre belirlenir. Başka bir deyişle, miras bırakanın ölümünden önce kanun hükümlerinde bir değişiklik olmuşsa, bu değişiklik mirasa uygulanmaz.
Miras, bir hak ve borç ilişkisidir. Mirasçı, ölen kişinin varlıklarının sahibi olur. Ancak, ölen kişinin borçlarından da sorumludur. Mirasçı, ölen kişinin borçlarından ancak ölen kişinin varlıkları borçları karşılamaya yetecek kadar büyükse sorumlu olabilir.
Miras bir ihtiyaçtır. Mirasçı, ölenin mirasını kabul etmekle yükümlü değildir. Ancak mirasçı mirası kabul etmezse miras, mirasçının payı oranında diğer mirasçılara geçer.
Miras, bir hak ve borç ilişkisi olduğundan, mirasçının ölen kişinin malvarlığına sahip olabilmek için birtakım işlemleri yapması gerekir. Bu işlemler şu şekildedir:
Mirasın kabulü: Mirasçının mirası kabul edebilmesi için Sulh Hukuk Mahkemesine dilekçe vererek mirası kabul ettiğini bildirmesi gerekmektedir.
Mirasın intikali: Mirasın kabulüyle, miras bırakanın mal varlıkları mirasçıya devredilir. Mirasın devri, miras bırakanın miras bırakanın mal varlıklarına sahip olduğunu gösteren bir belge olan miras belgesi ile belgelendirilir.
Mirasın tasfiyesi: Mirasın tasfiyesi, ölen kişinin borçlarının ödenmesi ve kalan varlıkların mirasçılar arasında paylaştırılması sürecidir. Mirasın tasfiyesi mirasçılar tarafından veya Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yapılabilir.
Miras, önemli hukuki sonuçlara yol açan bir kavramdır. Bu nedenle mirasçıların miras hukuku hakkında bilgi sahibi olması önemlidir.
Miras Hukuku ile İlgili Bazı Önemli Kavramlar
Miras: Bir kimsenin ölümü halinde, onun mal varlığı kan hısımlarına veya kan bağı bulunmayan diğer kişilere geçer.
Mirasçı: Ölmüş bir kimse.
Mirasçı: Merhumun malvarlığının sahibi olan kişi.
Kan bağı olanlar: Bir kimsenin akrabaları; annesi, babası, çocuğu, torunu, torununun çocuğu, büyükannesi, büyükbabası, kardeşi, kardeşinin çocuğudur.
Vasiyetname: Miras bırakanın ölümünden önce düzenlediği ve mirasçılarını belirlemeye yarayan belgedir.
Mirasçılık belgesi: Miras kabul edilmiş ve miras bırakanın mal varlığı
Bir yanıt bırakın