Tekfir Nedir?
Tekfir, bir Müslümanın başka bir Müslümanı İslam hukukunda kâfir ilan etmesidir. Tekfir eden kişiye mukaffir denir. Tekfir İslam’da yasaktır çünkü Kuran suçlamaları yasaklarken, bir hadis rivayeti bir kişiyi tekfir eden kişinin kendisinin kâfir olacağını belirtir.
Tekfirin tanımı
Takfir, Arapça “inkar etmek” anlamına gelen “kafir” kelimesinden türemiştir. İslam hukukunda, bir kişinin İslam’ın temel ilkelerinden birini inkar etmesi durumunda kafir olduğuna karar verme eylemine takfir denir. Tekfir eden kişiye mukeffir, tekfir edilen kişiye ise tekfir edilen kişi denir.
Tekfirin İslam Hukukundaki Yeri
İslam hukukunda, bir kişi İslam’ın temel ilkelerinden birini inkar ettiğinde tekfir işlemiş olur. Bu temel ilkeler İslam’ın beş şartı, iman esasları ve şeriat kurallarıdır. Bir kişi bu ilkelerden birini inkar ederse İslam’dan çıkmış ve kâfir olmuş sayılır. Tekfir, İslam hukukunda ciddi bir suçtur. Bir kişiyi tekfir eden kişi, o kişinin malına ve hayatına zarar verebilir. Bu nedenle, İslam hukuku tekfirin titizlikle ve yalnızca kesin delil olduğunda yapılmasını gerektirir.
Kur’an’da Tekfirin Yeri
Kur’an’da tekfiri yasaklayan bazı ayetler vardır. Örneğin Maide Suresi’nin 44. ayetinde şöyle buyrulur: “Ey iman edenler! Eğer bir topluluk diğer bir topluluğu alaya alır da sonra onlardan vazgeçmezse, Allah onların hepsini birden alaya alır ve onlar için elem dolu bir azap vardır.” Bu ayette, bir topluluğun diğer bir toplulukla alay etmesinin, onlardan birinin kâfir sayılmaması gerektiği ifade edilmektedir. Başka bir ayette ise tekfir edenin kendisinin kâfir olabileceği ifade edilmektedir. Nisa Suresi’nin 49. ayetinde şöyle buyrulur: “Ey iman edenler! Bir topluluk diğer bir topluluğu kınamasın, belki kendilerinden daha iyidirler. Bir kadın bir kadını kınamasın, belki kendilerinden daha iyidirler. Birbirinize iftira atmayın, birbirinize sövmeyin ve birbirinize kin beslemeyin. Çünkü siz mü’min bir topluluksunuz.” Bu ayette bir kimsenin bir kimseyi kınaması veya onu tekfir etmesi halinde, o kimsenin de kâfir olabileceği bildirilmektedir.
Hadislerde Tekfirin Yeri
Hadislerde tekfirin yasak olduğuna dair rivayetler de vardır. Mesela İbn Abbas’ın rivayet ettiği bir hadiste: “Kim bir mü’mini tekfir ederse, bu onun için ölüm cezasıdır.” buyurulmaktadır. Bu hadiste, bir kimseyi tekfir etmenin, o kimseyi ölümle cezalandırmak anlamına geldiği ifade edilmektedir. Başka bir hadiste ise tekfir eden kimsenin bizzat kendisinin de kafir olabileceği ifade edilmektedir. İbn Mesud’un rivayet ettiği bir hadiste: “Kim bir kimseyi tekfir ederse, bu kelime kendisine geri döner.” buyurulmaktadır. Bu hadiste, bir kimseyi tekfir eden kimsenin bu kelime kendisine geri dönebileceği, yani kendisinin de kafir olabileceği ifade edilmektedir.
Tekfir’in tarihi
Tekfir İslam tarihinde ilk kez Emeviler döneminde ortaya çıkmıştır. Bu dönemde Emeviler muhaliflerini tekfir ederek cezalandırmışlardır. Abbasiler döneminde tekfir daha yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Bu dönemde özellikle Mu’tezile mezhebi muhaliflerini tekfir ederek susturmaya çalışmıştır. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde tekfir daha çok siyasi amaçlar için kullanılmıştır. Bu dönemde özellikle devlete karşı çıkanlar tekfir edilerek cezalandırılmıştır.
Tekfirin Mevcut Durumu
Günümüzde tekfir özellikle bazı radikal İslamcı gruplar tarafından kullanılmaktadır. Bu gruplar, Şeriat kurallarına uymayanları veya görüşlerini paylaşmayanları tekfir ederek cezalandırmaktadır.
Tekfirin Zararları
Tekfirin birçok zararı vardır. Bu zararlardan bazıları şunlardır:
İslam birliğini bozar. Tekfir
Bir yanıt bırakın