
1699’da Osmanlı İmparatorluğu Karlofça Antlaşmasını imzaladı. Bu tarihlerde, Osmanlı İmparatorluğu Batı’ya göre az gelişmiş ve yenilikleri kaçırdı. Ancak, 19. yüzyıl Tanzimat döneminde Osmanlı İmparatorluğu’nda büyük değişiklikler ve yenilikler yapıldı. Ayrıca Tanzimat döneminin anlayışını ve özelliklerini ve dönemde sanat alanındaki değişiklikleri de ele alacağız. Ancak, her şeyden önce Tanzimat döneminin nasıl olduğunu açıklayalım.
Tanzimat dönemi
Tanzimat dönemi, 1839’da Gülhane Parkı’ndaki Tanzimat Edict’in okunmasıyla başlayan bir modernizasyon dönemidir. Kararnamenin okunmasının ana nedeni, Osmanlı İmparatorluğu’nu Batı’daki gelişmelere karşı yükseltmektir. Özellikle sanat alanında, Osmanlı İmparatorluğu’nda yeni bir dönem başlatıldı. Bu dönemde sanatçılar, batı tarzı eserler verilmeye başladı.
Tanzimat döneminde sanatın yüzü Batı’ya döndü. Bu, yeni edebi türlerinin ortaya çıkmasına yol açtı. Özellikle gazetenin gelmesiyle, romanlar, hikayeler, tiyatro, denemeler ve makaleler gibi türler Osmanlı İmparatorluğu’na girdi. Tanzimat dönemi, yeni Türk edebiyatının yeni bir kimliğe sahip olması açısından önemlidir. Peki, Tanzimat döneminde literatürün genel özellikleri nasıldı? Birlikte inceleyelim.
Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı
Tanzimat döneminde Türk edebiyatı üç farklı dönemde incelenmektedir.
Dönemin Osmanlı koşulları göz önüne alındığında, Tanzimat sanatçıları dönem hakkında daha fazla çalışma yaptı. İnsanların yaşadığı sorunlar, vatan ve özgürlük gibi konular romanda görülen konular arasında yer aldı. Günlük ve sosyal sorunları ele alarak insanların farkındalığını artırmayı amaçladıklarını söylemek mümkündür. Aynı zamanda, yanlış anlama, cinsiyet eşitsizlikleri ve Batılılaşmanın köleliği gibi sosyal konular da romanlarla kapsanmaktadır.
Tanzimat dönemi için önemli noktalardan biri sanatçıların hedefleridir. Sanat alanında, sanatçılar Batı, Öz ve Ruh açısından orijinal bir ulusal edebiyat yaratmayı amaçlıyorlar. Bu nedenle, romanlarda toplum, fikirler ve inovasyon hareketlerindeki değişikliklerden de bahsedilmektedir. Yine Tanzimat üç dönemde incelenir. Bu dönemleri aşağıda da tartışacağız.
Hazırlık dönemi
Bu dönem 1839 ve 1860 yılları arasında kapsamaktadır. Şiirlerde halk edebiyatı etkileri görülmeye başladı. Batı’dan çeviriler yapıldı. Bu şekilde, yeni literatür türleri görülmeye başladı. Divan edebiyatı ile Tanzimat literatürü arasında bir köprü dönemidir. Yusuf Kamil Paşa, ilk çeviri romanını Fransız romanı Telemak’ı çevirerek verdi.
İlk Dönem Tanzimat Literatürü
Fransız Devrimi
İlk dönemde sanatçıların temel amacı insanları yetiştirmek ve eğitmektir. Bu nedenle sanatçılar siyasetle ilgilidir. Özellikle, Fransız Devrimi’nin fikirlerini ve Batı’nın fikirlerini eserlerinde yansıttılar. Özgürlük, haklar, adalet, eşitsizlik ve kölelik birçok esere yansımıştır. Dönemin genel özellikleri aşağıdaki gibidir.
“Toplum için sanat” anlayışı benimsenmiştir. Sanat, toplumun Batılılaşması aracı olarak değerlendirilmiştir. Eserler’e insanların anlayabileceği şekilde basit ve basit bir şekilde verildi. İlk kez, noktalama işaretleri ilk kez kullanılmıştır. Sanatçılar Fransız edebiyatını örnek olarak aldı.
İkinci Dönem Tanzimat Literatürü
Dönemin sosyal ve politik yapısının karışık olduğunu söylemek mümkündür. Bu dönemde, 1877’de 1. Anayasal Monarşi Meclisi, Osmanlı-Rus savaşı gerekçesiyle kapatıldı. Sonra baskıcı bir yönetim sosyal yapıyı etkilemeye başlar. Böylece, sanat anlayışı bu baskıcı hükümetten etkilendi. Dönemin sanatının genel anlayışı aşağıdaki gibidir.
“Sanat sanat için” anlayışı baskındır. Sanatçılar toplumun sorunlarından uzaklaştılar. İlk dönemde basit görülen dil bu dönemde ağırlaştırıldı. Şiirde yeni resmi yapılar görülmeye başladı. Gerçekçilik ve natüralizm bu dönemde romanlarda daha etkili olmaya başladı. İl realist romanı da bu dönemde yazılmıştır.
Tanzimat dönemi yeni anlayış
Namik Kemal
Tanzimat sanatçıları, roman türüyle ilk tanıştıklarında büyük yabancılar hissetmediler. Çünkü yüzyıllar boyunca, edebi geleneğin Mesnevi ve halk hikayesi sayesinde, yeni tür hemen kabul edildi. Tanzimat dönemi romanı, çeviri eserleriyle Osmanlı İmparatorluğu’nun hayatına girmeye başladı. İlk çevirinin bir örneği olan Telemak (Fenelon), Fransız edebiyatı romanı türünü karşıladı.
Çeviren romanlar da gazetelere dahil edildi. Böylece Tanzimat sanatçıları Batı’yı etkiledi ve roman yazmaya başladı. İlk yerel roman, şemsettin Sami Efendi’nin çalışmasıydı, “Taaşiş-zal’at ve fidnat … Bu nedenle, günümüze kadar hayatta kalan roman türü Osmanlı Tanzimat döneminde yazılmaya başladı.
Yine, bu dönemde sanatçılar edebi hareketleri karşılamaya başladılar. Romantizm, gerçekçilik, natüralizm gibi akımlar yazarları büyük ölçüde etkiledi. Sosyal sorunları ele aldığı için bilinen Namık Kemal ve Ahmet Mithat, romantizm hareketinin etkisi altında eserler ürettiler. Recaizade Mahmut Ekrem ve Nabizade Nazim de gerçekçilik ve natüralizmden etkilendi. Gerçek düşünerek romanlarını yazdılar.
Tanzimat dönemi roman özellikleri
Tanzimat dönemi romanı, daha önce bahsettiğimiz gibi Şemsettin Sami ile başladı. Ahmet Mithat Efendi de roman geliştirdi. Tanzimat dönemi birçok ilk dönemdir. İlk gerçekçi ve tarihi roman olan köy romanı bu dönemde verildi. Genel olarak, dönemin yeni özelliği aşağıdaki gibi görülmektedir.
Romanın konuları, günlük yaşam ve tarih tarihten alınmıştır. Dil ve acıklı konular ön plana çıktı. Topluluğu eğitmek ve toplumu geliştirmek için bir çaba var. Yazar etkinliğin akışını kesti ve okuyucuyu okuyucuya verdi. Romantizm ve klasiklik ilk dönemde daha fazla görülürken, ikinci dönemin yerini gerçekçilik ve natüralizm aldı. Teknik roman tipi ilk dönemde daha zayıftır. Bununla birlikte, ikinci dönemde, roman türünün teknik terimler açısından daha iyi olduğu söylenebilir. Genel olarak, İstanbul çemberi anadolu yerine romanlarda tanımlanır.
Tanzimat dönemi Roma
Romanla tanıştıktan sonra, bu türün önemi arttı. Sanatçılar farklı hareketlerde roman denediler. Tanzimat döneminin sanatının genel görüşünü düşündüğümüzde, birincil dönemlerin bir dönemi olduğunu söylemek mümkündür. Batı’nın etkisi ile sanat anlayışı ilerlemeye başladı. Romanlar yeni bir tür olarak ortaya çıktı. Aşağıdaki Tanzimat dönem romanlarını tartışacağız. Birlikte okuyalım.
TAALAKUK-I TAL’AT VE FITNAT
TAALAKUK-I TAL’AT VE FITNAT
Şemsettin Paşa Sami tarafından yazılmıştır. İlk yerli roman. Şemsettin Paşa Sami bu romanda bir sevgi ve evlilik hikayesi ile ilgilenir. O sırada karşılaşılan erkek ve kadınların ilişkileri de işte açıklandı. Kadınların toplumda yeri özellikle fark edilir. Çalışmadan evli olan kadının evliliğinin acı verici sonuçları da dahildir. Buna ek olarak, roman romantizm hareketinin özelliklerine sahiptir.
Rönesans
Namık Kemal tarafından yazılan bu çalışma ilk edebi roman. Romanda, kölelik ile kadınlar ve erkekler arasındaki ilişkiden bahsedilmiştir. Ali Bey karakteri Mahpeyker’a aşıktır ve Mahpeyker köle olarak sinsi planların konusudur. Ali Bey, olaylar çerçevesinde kötü bir yolu sürüklüyor. İyi bir dil kullanılarak çalışmada psikolojik analizler belirtilmiştir.
Cezmi
Cezmi
Namık Kemal başka bir roman. İlk tarih roman olarak bilinir. Roman, 16. yüzyılda İstanbul’da yaşayan Cezmi’nin Sipahının hikayesini anlatıyor. Romanın planına göre Cezmi Hapishanesi, arkadaşı Adil Giray’ı kurtarmak için İran’a gidiyor. Aynı zamanda bir aşk hikayesi konusunu da alır.
Felatun Bey ve Rakim Efendi
Ahmet Mithat Efendi tarafından yazılmış bir roman. Çalışma, yanlış Batılılaşmanın neye neden olduğu hakkında bulgular içeriyor. Romandaki karakterlerden biri olan Felatun Bey, babasının parasını yiyen ve Batılılarla ilgilenen bir baba. Aynı zamanda, Rakim Efendi de haysiyeti ve kendini geliştirmesiyle de bilinir. Roman romantizmin hareketinin etkisi altında da yazılmıştır.
Sergi
Sergi
Samipaşazade Sezi tarafından yazılmış bir roman. Bu çalışma, romantizmden gerçekçiliğe geçişte bir köprü görevi görür. Dilber adında esir bir kızın konakta yaşadığı şeyle ilgilidir. Roman, mahkumların hor görülmesini, aşağılanmasını basit bir tarzda anlatıyor. Böylece, dönemde yanlış anlaşılan Batılılaşmanın esaret konusuna nasıl baktığı aktarılır.
Araba aşkı
Roman ilk gerçekçi roman. Recaizade Mahmut Ekrem tarafından yazılmıştır. Çalışmada, kahramanların yaşadığı psikolojik durumlarla ilgileniyor. Ayrıca bu psikolojik etkilerin toplumu nasıl etkilediğini de ele almaktadır. Buna ek olarak, Osmanlı Tanzimat döneminde yanlış Batılılaşmaya karşı yanlış tutum aldı.
Zehra
Zehra
Nabizade Nazm tarafından yazılan çalışma, natüralizmin etkisi altındadır. Türk edebiyatının ilk psikolojik roman denemesi olarak da bilinir. Roman bir aile felaketini anlatıyor. Yine, Zehra’nın kıskançlığı da doğa bilimci bir perspektiften aktarılıyor. Buna ek olarak, romanda intikam algısının kıskançlıkta ne kadar etkili olacağı bazı olaylara rastlanıyor.
Dünya edebiyatındaki romana baktığımızda, 16. yüzyılda Cervantes ile başladığı düşünülmektedir. Ancak Roma Tanzimat ile Türk edebiyatına geldi. Bu dönemde çevirilerle gelişen roman, birçok edebi harekette görülmüştür. Ortaya çıkan romanlar zamanla daha da gelişti. Böylece, Tanzimat döneminin sanatçılarından alınan bayrak günümüze kadar ilerledi.
Türk edebiyatı ile yakından ilgilenenler, Cumhuriyet döneminde Roma anlayışı ve özellikleri hakkındaki makalemizi okuyacaklar.
Bir yanıt bırakın