Otobiyografi Nedir?
Otobiyografi, kişinin kendi yaşamını anlatan bir edebiyat türüdür. Türkçeye “kendi hayat hikayesi” olarak çevrilmiştir. Otobiyografi, yazarın kendi sözleriyle kendisini anlatmasıdır. Bu nedenle otobiyografiler sıklıkla yazarın kişisel görüşlerini, duygularını ve deneyimlerini içerir.
Otobiyografiler yazarın doğumundan itibaren tüm yaşamını anlatabileceği gibi yalnızca belirli bir dönemi veya olayı da anlatabilir. Otobiyografiler yazarın kendi yaşamının belgeselleri gibidir. Bu nedenle otobiyografiler tarih, sosyoloji, kültür gibi alanlar için önemli bir kaynaktır.
Otobiyografinin Özellikleri
Otobiyografilerin temel özellikleri şunlardır:
Yazar kendi hayat hikayesini anlatıyor. Yazar, kendi kalemi ve kendi sözleriyle kendini anlatmaktadır. Otobiyografiler genellikle kişisel görüşleri, duyguları ve deneyimleri içerir. Otobiyografiler yazarın kendi yaşamının belgeselleri gibidir.
Otobiyografi Türleri
Otobiyografiler farklı türlere ayrılabilir. Bu türlerden bazıları şunlardır:
Tam otobiyografi: Yazar, doğumundan başlayarak tüm yaşamını anlatıyor.
Kısmi otobiyografi: Yazar yalnızca belirli bir dönemi veya olayı anlatıyor.
Anı otobiyografisi: Yazar geçmişte yaşadığı önemli olayları anlatıyor.
Düşünce otobiyografisi: Yazar kendi düşünce ve görüşlerini açıklıyor.
Sanatsal otobiyografi: Yazar kendi sanatsal eserlerini anlatıyor.
Otobiyografinin Amaçları
Otobiyografiler farklı amaçlarla yazılabilir. Bu amaçlar şunlardır:
Kendi hayatınızı anlatıyor: Otobiyografinin temel amacı yazarın kendi hayatını anlatmaktır. Yazar, otobiyografisi aracılığıyla kendi deneyimlerini ve deneyimlerini okurlarla paylaşıyor.
Kendi görüş ve düşüncelerinizi ifade etmek: Otobiyografi aynı zamanda yazarın kendi görüş ve düşüncelerini ifade etme aracıdır. Yazar, otobiyografisi aracılığıyla dünya görüşünü ve hayata bakış açısını okurlarla paylaşıyor.
Mesaj veriyor: Otobiyografi, yazara bir mesaj iletmek için de yazılabilir. Yazar, otobiyografisi aracılığıyla okuyucuya bir şeyler anlatmak ya da bir şeyleri değiştirmek isteyebilir.
Otobiyografinin Tarihi
Otobiyografi, eski çağlardan beri var olan bir edebiyat türüdür. Otobiyografinin ilk örnekleri M.Ö. 5. yüzyılda Antik Yunan’da yazılmıştır. Bu örneklerden biri de Sokrates’in öğrencisi Ksenophon’un yazdığı “Anabasis” adlı eserdir.
Otobiyografi Orta Çağ’da da popüler bir edebiyat biçimiydi. Bu dönemde yazılan otobiyografilerden biri de St. Augustine’in “İtiraflar” adlı eseridir.
Modern otobiyografinin gelişimi 17. yüzyılda başladı. Bu dönemde yazılan otobiyografilerden biri de İngiliz yazar John Bunyan’ın “The Pilgrim’s Progress” adlı eseridir.
Otobiyografi 18. ve 19. yüzyıllarda popülerliğini korudu. Bu dönemde yazılan otobiyografilerden biri de Fransız yazar Jean-Jacques Rousseau’nun “İtiraflar” adlı eseridir.
21. yüzyılda otobiyografi daha da yaygınlaştı. Bu dönemde yazılan otobiyografilerden biri de Amerikalı yazar Malcolm X’in “Malcolm X’in Hayatı” adlı eseridir.
Otobiyografinin Önemi
Otobiyografiler tarih, sosyoloji, kültür gibi alanlar için önemli bir kaynaktır. Otobiyografiler yazarın kendi yaşamının belgeselleri gibidir. Dolayısıyla otobiyografiler, yazarın yaşadığı dönemin özelliklerini ve toplumsal yapısını anlamamıza yardımcı olur.
Otobiyografiler aynı zamanda insan psikolojisi ve davranışları hakkında bilgi edinmemize de yardımcı olur. Otobiyografiler yazarın kendi deneyimlerini ve deneyimlerini anlattığı için yazarın iç dünyasını ve duygularını anlamamıza yardımcı olur.
Otobiyografi Yazmanın İpuçları
Otobiyografi yazmak zordur ama aynı zamanda çok önemlidir
Bir yanıt bırakın