
Kutunun anlayışı, Moğol, Türk ve Altay Devletlerini eyaletlerin başında yöneticilere ve ailelere yönetme yetkisi ve gücüdür. Cetvele karşı çıkan ve yargılanan Tanrı’ya karşı olduğu düşünülür. Bu güç sadece ilk ailede ve hükümdar öldüğünde oğluna geçer. Kutunun anlayışı Theocratic Saltanatına benzetilebilir. Kutuya sahip hanedan çok saygı duyulur ve hükümdara karşı bir isyan hanedan tarafından zarar görmez. Öyleyse, tarih derslerinde sık sık duyduğumuz kutunun anlayışı nedir?
Eski Türk Devletlerinde KUT anlayışı
Atilla – Metehan
Kutunun anlayışı, İslam öncesi Türk devletlerinde başlayan ve İslam’ın kabul edilmesinden sonra Osmanlı İmparatorluğu’na devam eden bir anlayıştır. İslam’dan bu yana, devleti yönetme yetkisi her zaman aynı hanedanda kalmıştır. Tanrı tarafından verilen bu kutsal otorite diğer hanedanlara geçmedi.
Eski Türk devletlerinde yöneticilerin bu anlayışa göre bazı başlıkları vardı. Türk devletlerinin en büyük liderlerinden biri olan Mete, “Tanrı Kut, Güneş, Güneş, Taht’a. Atilla için“ Tanrı’nın Kılıcıdır.
Türk yöneticilerinden biri olan Bilge Khan, Türklerin tahtına, baba ve anne ve annesi, Türk ulusunun adı kaybolmayacak şekilde annesini tahtına koydu. Ulusları etrafımızda düzene koyduk ve onlar Tanrı’nın isteğiyle birlikteydiler. Tanrı bize her zaman güç verdi. “Bu şekilde Türk devletleri her zaman zaferlerini kutunun inancına bağladılar.
Kutu nedir?
Kutunun anlayışının ne olduğu sorusu, şamanizm inancı perspektifinde kutsal enerji olarak tanımlanır.
Kut, kelimenin anlamı olarak “Ushur, Fortune, Baht, iyilik getir” anlamına gelir. Moğol, Türk ve Altay şamanizm inançlarında kutsal enerji olarak bilinir. Eski Türk devletlerinde, Kut kelimesi yerine kulübe, bağırsak ve kud kelimeleri kullanıldı. Bu anlayışa göre, cetvel olmak, Tanrı tarafından seçilen ve başka bir hanedana aktarılamayan kişiye verilen yönetimdir. Osmanlı dönemine kadar devam eden bu anlayışta, pozisyonun saltanatı sadece babadan oğula geçen güç olarak görülür. KUT inancı; Yöneticileri, savaşçıları ve valiantları hayata bağlayan ilahi bir güç olduğuna inanılıyordu.
Dönemimizin değerlendirmesinde, kutu aşağıdaki gibidir:
Yaratıcılık, güç, devlet yönetiminde otorite kutsal ve üstün güçtür.
Buna ek olarak, kut kavramının farklı türleri vardır;
Sal Kut: Hava ruhudur ve aktiftir. Rüzgar gibi üflendiğine inanılıyor.Iye Down: Ana ruh olarak bilinen soyuttur ve iç enerjiyi temsil eder.Kesilen Yaşamlar: Temsil eder ve gerçekleşir. Zeminin ruhu olarak bilinir.
Kutup anlayışının sonuçları nelerdir?
Kutup anlayışını benimseyen devletler kalıcı başarı elde etti.
KUT’un inancı ile Türk devletleri, birlik, dayanışma ve barış ve barışın sağlandığı devletler olarak bir ulus olarak varlığını sürdürdüler. Bu anlayışla devletler askeri, politik ve ekonomik olarak güçlendirildi. Böylece, uzun yıllar boyunca etkinin etkisini ve farklı coğrafyalardaki nüfusun çoğunluğunu gösterdiler.
Eski Türk devletlerinde, yapım, paylaşım, güç kullanımı ve ticaret yolları geliştirme gibi durumlar olmuştur. İnancın etkileri, hanedan üyelerinin kutsal bir işte olduğu herkes tarafından iyi bilinmektedir. Bu inancın etkileri aşağıdaki gibidir;
Bölümler ve taht kavgaları, merkezi otoriteyi zayıflatan durumlardır. Taht mücadelesi mücadeleleri birçok devleti zayıflattı. Bir hanedan sistemi olduğundan, bir hanedan sistemi var. Cetvel, Tanrı’ya ve halkına karşı sorumluluklarını bilir. Bu nedenle, insanlar sadık ve hükümdara bağlı.
Kutu anlayışı ile taht kavgaları arasındaki ilişki
Kutunun anlaşılması taht kavgalarına neden oldu.
Eski Türk devletlerine inanılan direğin anlaşılmasına göre, devlet yönetimi hanedanlığın hanedanının ortak mülkiyeti olarak kabul edildi. İnanc’a göre, bu hükümdara bu irade verecektir. İlahi iktidar anlayışına göre, Tanrı bir hanedanın görevini verdi ve bu hanedandaki halkı devleti yönetti.
Hanedanda yaşanan çatışmalar, bazı bölgelerin hakimiyeti tahtın kavgalarına neden oldu. Tahtın kavgalarıyla ülke dağılmaya ve bölmeye başladı. Bu durumlar nedeniyle, birçok eyalet kendilerini çöküşten kurtaramadı. Tarihte Türkler çok fazla devlet kurdular, ancak birçoğu yok edildi. Bunun nedeni, tahtın kurbanları olmalarıdır.
Tarih içeriğiyle ilgileniyorsanız, sizin için bir içerik önerisi: Buffalo ve koruma nedir?
Bir yanıt bırakın