Kadı Ne Demek 2024-2025 Güncel Bilimsel Bilgiler – Sözlük Anlamı Ne?

Kadı nedir?
“Kadı” kelimesi Arapça “kaza” kökünden gelir ve “hüküm, karar, hakimlik” anlamına gelir ve İslam hukukunda adli faaliyeti ifade eder. Tarihsel olarak İslam ülkelerinde insanlar arasındaki hukuki uyuşmazlıkları sonuçlandırmak, hukuka aykırı davranışların cezasına karar vermek, verdikleri karar ve cezaları infaz etmek üzere devletin yetkili kurumları tarafından görevlendirilen kişilerdir.

Kadı Tarihi
İslam hukukunda yargı, İslam’ın ilk dönemlerinden itibaren önemli bir yere sahip olmuştur. İslam peygamberi Muhammed, ilk yargıç olarak İslam toplumundaki birçok hukuki anlaşmazlığa karar vermiş ve yargı görevini yerine getirmiştir. Muhammed’in ölümünden sonra yerine gelen halifeler de yargı sisteminin gelişmesine katkıda bulundu. İslam hukukunda yargı iki temele dayanmaktadır: Şeriat ve idari yargı. Şeriat yargısı, İslam hukuku hükümlerine göre yürütülen yargıdır. İdari yargı, devlet idaresinin işleyişine ilişkin hukuki uyuşmazlıkların çözümü için yürütülen yargıdır. İslam hukukunda hakimler hem şeriat yargısında hem de idari yargıda görev almışlardır. Şeriat yargısında hakimler evlilik, boşanma, miras, mülkiyet ve hukuki işlemler gibi konulardaki anlaşmazlıkları çözerdi. İdari yargıda hakimler, devlet idaresinin işleyişine ilişkin hukuki uyuşmazlıkları çözerler. Kadıların aynı zamanda İslam hukukunda önemli bir yeri olan fıkıh ilminde de eğitimleri vardı. Fıkıh, İslam hukukunun temel kaynakları olan Kur’an, Sünnet, İcma ve Kıyas gibi kaynakları yorumlayarak İslam hukukunun kurallarını ortaya çıkarmak ve uygulamakla ilgilenen bir bilim dalıdır.
Osmanlı İmparatorluğu’nda Hakimler
Osmanlı Devleti’nde hakimler, idari ve adli görevlerin eş zamanlı yürütüldüğü bir sistemde görev yapmaktaydı. Osmanlı’da hakimler kaza denilen yerleşim yerlerinde görev yaparlardı. Kazalar nüfusa ve ekonomik büyüklüğe bağlı olarak farklı boyutlarda olabilir. Osmanlı Devleti’nde kadılar, dini ve idari yargının yanı sıra mülki idareciler, mahalli idareciler ve polis şefleri olarak da görev yapmışlardır. Kadılar, çalıştıkları bölgede asayişin sağlanması, vergilerin toplanması ve kamu hizmetlerinin yürütülmesinden sorumluydu. Osmanlı’da hakimler genellikle tecrübeli ve güvenilir, fıkıh ilmi konusunda eğitim almış kişiler arasından seçilirdi. Kadıların atanması genellikle padişah tarafından yapılırdı. Kadılar görev süreleri boyunca padişaha ve Divan-ı Hümayun’a karşı sorumluydular.
Hakimlerin Görevleri
Hâkimler görev yaptıkları bölgelerde şu görevlerden sorumluydular: Şeriat yargısı alanında: Evlilik, boşanma, miras, mal ve hukuki işlemler gibi konulardaki uyuşmazlıkların çözümü. İdari yargı alanında: Devlet idaresinin işleyişine ilişkin hukuki uyuşmazlıkların çözümü. Mülki idareciler olarak: Görev yaptıkları bölgede kamu düzenini sağlamak, vergilerin tahsilini sağlamak, kamu hizmetlerinin yürütülmesini sağlamak. Yerel yöneticiler olarak: Görev yaptıkları bölgenin kalkınması için çalışıyorlar. Polis şefleri olarak: Görev yaptıkları bölgenin güvenliğini sağlamak.

Hakimlerin Yetkileri
Hakimler, görev yaptıkları bölgelerde geniş yetkilere sahipti. Bu yetkiler şunları içeriyordu: Hukuki anlaşmazlıkları çözmek için kararlar almak. Aldıkları kararları uygulamak. Kamu hizmetlerinin yürütülmesini sağlamak. Görev yaptıkları bölgede kamu düzenini sağlamak. Vergilerin toplanmasını sağlamak.

Hakemlerin Değerlendirmesi
Hakimler İslam hukukunun gelişmesinde ve uygulanmasında önemli bir rol oynamışlardır. Kadıların görev yaptığı bölgelerde hukukun üstünlüğünü ve adaleti tesis etmek için önemli çalışmalar yapıldı. Kadıların İslam toplumunun sosyal ve kültürel gelişiminde de önemli rolleri olmuştur. Kadılar, görev yaptıkları bölgelerdeki eğitim ve öğretim faaliyetlerine destek vererek sosyal yardımlaşma ve dayanışma faaliyetlerine katkıda bulundular. Hakimler İslam hukukunun ve İslam toplumunun önemli bir parçası olmuştur. Kadıların görev yaptığı dönemlerde İslam hukuku ve İslam toplumu önemli bir gelişme göstermiştir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*