Tazminat Davası Nedir?
İade davası, borçlu olmasa bile, hakkında icra takibi başlatılan bir ödeme nedeniyle ödeme yapan kişinin, yaptığı ödemenin iadesini istemek için açtığı davadır. Bu dava, İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir.
Tazminat Davası Açmak İçin Gerekli Koşullar
Tazminat davası açabilmek için aşağıdaki şartların sağlanması gerekmektedir:
Borç yok: Davacı, kendisine karşı başlatılan icra takibi nedeniyle ödeme yaptığı alacaklıya borçlu olmamalıdır. İcra takibi: Davacıya karşı başlatılan icra takibinin kesinleşmiş olması gerekir. Ödeme: Davacı, icra takibi nedeniyle ödeme yapmış olmalıdır.
Tazminat Davasının Süresi
İade davası, ödeme tarihinden itibaren bir yıl içinde açılmalıdır. Aksi takdirde dava usul yönünden reddedilecektir.
Tazminat Davasının Niteliği
Tazminat davası maddi bir hukuk davasıdır. Dava, alacaklı ile borçlu arasındaki borç ilişkisine dayanmaktadır.
Tazminat Davasının Yargılanması
İstifa davası, alacaklı ile borçlu arasında sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinde veya alacaklının yerleşim yeri mahkemesinde görülür.
Tazminat Davasında Davacının İspat Yükümlülüğü
Bir tahsilat davasında, borçlu olmadığını ispat yükü davacıya aittir. Davacı, borçlu olmadığını, icra işlemlerinin hukuka aykırı olduğunu veya alacaklının adaletsiz olduğunu ispatlamalıdır.
Tazminat Davasının Sonuçları
Bir iade davasında, davacının haklı olduğu tespit edilirse, mahkeme davacının yaptığı ödemeyi alacaklıya iade etmeye karar verir. Bu karar, icra yoluyla uygulanabilir.
Tazminat Davası Vaka Çalışmaları
Aşağıdaki durumlarda iade davası açılabilir:
Alacaklı, borçluya ait olmayan bir alacağını tahsil etmek için icra takibi başlatır. Borçlu, icra takibinin hukuka aykırı olduğunu düşünerek borcunu ödemez. Ancak icra memuru borçlunun mal varlığına el koyar. Borçlu, hacizden kurtulmak için borcu öder. Bu durumda borçlu, borcunu ödemediği için alacaklıya karşı tahsil davası açabilir. Alacaklı, borçluyla yaptığı sözleşmede yer alan bir alacağını tahsil etmek için icra takibi başlatır. Ancak sözleşmede yer alan borç geçersizdir. Borçlu, bilerek veya bilmeyerek icra takibi nedeniyle bir ödeme yapar. Bu durumda borçlu, sözleşmenin geçersiz olduğunu ispat ederek alacaklıya karşı tahsil davası açabilir. Alacaklı, borçluya ait olmayan bir alacağını tahsil etmek için icra takibi başlatır. Alacaklı, borçlunun borcunu ödememesi nedeniyle borçluya dava açar. Dava sonucunda mahkeme, borçlunun borcu olmadığına karar verir. Bu durumda borçlu, mahkeme kararının kesinleşmesinden sonra alacaklıya karşı istihkak davası açabilir.
Çözüm
İstirdat davası, borçlu olmasa bile, hakkında icra takibi başlatılan bir ödeme nedeniyle ödeme yapan kişinin, yaptığı ödemenin iadesini istemek için açtığı davadır. Bu davayı, hukuki menfaati olan herkes açabilir. İstirdat davası, maddi hukuka ilişkin bir dava olup, alacaklı ile borçlu arasındaki borç ilişkisine dayanır. İstirdat davası, alacaklı ile borçlu arasındaki sözleşmenin yapıldığı yer veya alacaklının yerleşim yeri mahkemesinde görülür. İstirdat davasında, borçlu olmadığını ispat yükü davacıya aittir. İstirdat davasında davacı haklı bulunursa mahkeme, davacının yaptığı ödemenin alacaklıya iadesine karar verir.
Bir yanıt bırakın