Varoluşçu nedir?
Giriş
Varoluşçular, varoluşçu düşünceyi benimseyen insanlardır. Varoluşçuluk, 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başında ortaya çıkan ve insan varoluşunun anlamını ve değerini araştıran felsefi bir harekettir. Varoluşçulara göre, insanlar varoluşlarıyla anlamlarını ve değerlerini yaratırlar. Bu nedenle, insan varoluşunun temel sorunu kendi varoluşlarının anlamını ve değerini keşfetmektir.
Varoluşçuluğun Temel İlkeleri
Varoluşçuluğun temel ilkeleri şunlardır:
Varoluş özden önce gelir. Bu, insanın varlığının ve özünün birbirinden farklı olduğu anlamına gelir. İnsan önce var olur, sonra kendi özünü yaratır.
İnsan özgürdür. İnsan kendi varoluşunu ve özünü özgürce seçer.
Hayat anlamsız. Hayatın önceden belirlenmiş bir amacı veya anlamı yoktur. İnsan kendi hayatının anlamını kendisi yaratır.
Sorumluluk. İnsan kendi eylemlerinden sorumludur.
Varoluşçuluğun temsilcileri
Varoluşçuluğun başlıca temsilcileri şunlardır:
Soren Kierkegaard (1813-1855): Kierkegaard varoluşçuluğun kurucularından biri olarak kabul edilir. Kierkegaard insan varoluşunu bir dizi seçim olarak görür. İnsanlar her an kendi varoluşlarını yeniden şekillendirirler.
Jean-Paul Sartre (1905-1980)Sartre varoluşçuluğun en önemli temsilcilerinden biridir. Sartre, insan özgürlüğünün temelini kendi varoluşunu özgürce seçmekte görür.
Albert Camus (1913-1960): Camus varoluşçuluğun bir diğer önemli temsilcisidir. Camus, yaşamın anlamsızlığını insan varlığının temel sorunu olarak görür.
Simone de Beauvoir (1908-1986)Beauvoir varoluşçuluğun feminist bir yorumunu geliştirdi. Beauvoir, kadınların kurtuluşunun kadınların kendi varoluşlarını özgürce seçmelerinden kaynaklandığını savunuyor.
Varoluşçuluğun Edebiyat Üzerindeki Etkileri
Varoluşçuluk, 20. yüzyıl edebiyatı üzerinde önemli bir etkiye sahip olmuştur. Varoluşçu yazarlar, insan varoluşunun anlamını ve değerini araştıran eserler yazmışlardır. Bu yazarlardan bazıları şunlardır:
Franz Kafka (1883-1924)Kafka varoluşçuluğun ilk yazarlarından biridir. Kafka’nın eserleri insan varlığının anlamsızlığını ve yabancılaşmasını konu alır.
Albert Camus (1913-1960): Camus varoluşçuluğun en önemli yazarlarından biridir. Camus’nün eserleri hayatın anlamsızlığını ve insanın özgürleşme çabasını konu alır.
Jean Paul Sartre (1905-1980): Sartre varoluşçuluğun bir diğer önemli yazarıdır. Sartre’ın eserleri insan özgürlüğünün temeli ve insan varoluşunun anlamı üzerinedir.
Simone de Beauvoir (1908-1986): Beauvoir varoluşçuluğun feminist bir yorumunu geliştirdi. Beauvoir’ın eserleri kadınların özgürleşmesi ve kadınların varoluşunun anlamı ile ilgilidir.
Varoluşçuluğun Etkileri
Varoluşçuluk felsefe, edebiyat, sanat ve siyaset gibi birçok alanda önemli etkiler yaratmıştır. Varoluşçu düşünce insan varoluşunun anlamını ve değerini yeniden düşünmemizi sağlamıştır.
Varoluşçuluğun Hayatımıza Etkileri
Varoluşçuluk hayatımızı birçok yönden etkileyebilir. Varoluşçu düşünce şu tür sorular sormamızı sağlar:
Ben kimim?
Hayatımın anlamı ne?
Özgürlüğümün sınırları nelerdir?
Hayatımın anlamını ve değerini nasıl bulabilirim?
Varoluşçu düşünce hayatlarımızı daha anlamlı ve değerli kılmamıza yardımcı olabilir.
Bir yanıt bırakın