
Literatür, yazının icadı hakkında çok fazla bilgiye sahip olmadığımız ve kanıtlandığımız eski zamanlarda bile var olan bir oluşumdur. Sözlü ve yazılı ürünlerin verildiği literatür aslında bir düşünce ve duygudur. Tarih boyunca literatür için farklı tanımlar yapılmıştır. Bu tanımların ortak noktası, literatürün insanların iç dünyasının yansıması olmasıdır. Öte yandan, literatürün diğer disiplinlerle kesiştiği birçok nokta vardır. Peki, literatür neden diğer disiplinlerle ilişkilidir?
Edebiyat ve diğer disiplinler arasındaki ilişki
Edebiyat, diğer tüm sanatlar gibi, bilimden faydalar.
İnsan duygularını ve düşüncelerini içeren bir sanat dalı olduğundan, aynı zamanda bir şekilde çalışan diğer bilimlerin kaynağını da yapar. Bu noktada, “Edebiyat neden diğer disiplinlerle ilişkilidir?” Soruyu sormak son derece doğal. Sorunun cevabı için iyi bir örnek verilebilir.
Geçmişten günümüze tarihteki ilk Türk yazıtları olarak kabul edilen Orhun yazıtları, tarih bilimini netleştirmenin yanı sıra edebi bir ürün haline gelmiştir. Bu edebi metin sayesinde eski Türk toplumlarının yapısı incelendi. Siyaset bilimi ile yakından ilişkili olan o dönemde siyasi çevre hakkında bilgi alındı.
Yazıtlarda açıklanan savaşlar ve anlaşmalar tarih bilimine büyük katkıda bulunmuştur. Sadece tek bir edebi metin pek çok disiplini etkileyebilirken, literatürün diğer disiplinler üzerindeki etkisini açıklamak için birçok sayfa gereklidir.
Edebiyat ve bilim arasındaki ilişki nasıl açıklanıyor?
Her şeyden önce, edebiyat ve bilim arasındaki ilişki iki taraflıdır. Literatür bilim ve bilim literatürüne katkıda bulunur. Bilimin literatürden etkilenmesi, aslında edebiyatın tarihsel olayları yansıtmasından kaynaklanmaktadır.
Edebi eserler yaratırken, sanatçı kaçınılmaz olarak coğrafya, sosyal çevre, siyasi olaylar ve kendi psikolojik durumundan etkilenir. Bu nedenle, bir edebi eserle ilgilenen araştırmacı, bilime göre gerekli materyalleri bir romandan veya hikayeden kolayca toplayabilir.
Bu durumun bir örneğini vermek için Birinci Dünya Savaşı konusunu ele alabiliriz. Birinci Dünya Savaşı, kıtalar arasında gerçekleşen ve dünya tarihinde önemli gelişmelere neden olan birçok eyalet ve ülkeyi içeren bir olaydır. Etki milyonları aştı. Savaşın bir dönemi kapattığı ve başka bir dönem açtığı söyleniyor.
Şimdi bu döneme hitap etmek isteyen biri, dönemin sosyo-ekonomik resmine erişmek için şu anda yazılmış bir romanı inceleyebilir. Bu romanı inceleyerek, o dönemde yaşayanların gözünden veri alabilir.
Literatürle ilgilidir?
Literatür doğrudan birçok disiplinle ilişkilidir.
Edebiyatın ilişkili olduğu bilimler oldukça yüksektir. En yüksek ilişki oranına sahip bilimler;
Sosyoloji, Psikoloji, Tarih, Felsefe, Güzel Sanatlar, Coğrafya, Siyaset Bilimi ve Folklor.
Her alanın literatürde beslenebileceği bölümler vardır. Literatürün bilimler ve bilimler üzerindeki etkisinin literatür üzerinde bir etkisi vardır. Çünkü sanatçı herhangi bir unsurdan etkilenmeden bir iş yaratamaz.
Modernist hikaye özellikleri için makalemize göz atın.
Literatür-Sosyoloji ilişkisi
Literatürün ana konusu insan ve insan ilişkileridir. Sosyolojinin sosyal bilim olduğu bilinmektedir. Bu iki ilke temelde diğer insanlarla insan ilişkileri ile ilgilenir. Bu nedenle, edebi eserlerle sosyolojik çıkarımlar yapabilir.
Örneğin, Nazm Hikmet, Türk edebiyatının en popüler şairlerinden biridir. Nazim’in şiirlerinde görülen sosyolojik unsurlar birçok akademik çalışma yaptı. Bu şairin eserleri ışığında bile, edebiyat ve sosyoloji arasındaki ilişki hakkında birçok çalışma var.
Edebiyat ve felsefe arasındaki ilişki
Edebiyat ve felsefe birbirini besleyen alanlardır.
Felsefe, varlığın neden ve nasıl sorgulanacağı gibi temel sorularla yaşamı anlamaya çalışmak bir düşünce biçimidir. Literatürle benzerlik, bu hayatı anlamlandırma girişiminden geliyor. Her şeyin ötesinde, akış hızı sanatçının hayatı anladığı şeyle gerçekleşir. Bu nedenle, edebiyat aslında sanatçının kendi felsefesidir.
Bu iki ilkenin birbirini etkilediği ve birbirini yönlendirdiği konular çoğunluktur. Felsefe tarihine yön veren önemli düşünürler, kitap yazarak her zaman ilkelerini açıklamaya çalıştılar. Bu kitaplar ders kitapları olarak görülse de, hepsi edebi eserdir, çünkü doğruluğu kanıtlamayan öznel yargılardan oluşur.
Edebiyat ve güzel sanatlar arasındaki ilişki
Güzel sanatlar, sanatın somut hale geldiği bir bütün görsel bayram olarak tanımlanabilir. Edebiyat ve güzel sanatlar, sanatçının dünyayı kendi perspektifinden gazeteye veya heykele yansıtmasıdır. Bu iki sanat dalının iç içe geçtiği birçok yer var.
Örneğin, ünlü şair Tevfik Fikret şiirlerini resme döktü. Ayrıca Türk edebiyatının ünlü isimlerinden biri olan İlhan Berk’in şiir çizen ve şiir yazan bir şair olduğu söylenir. Birçok sanatçıya içsel içselliğin yansımalarını görmek mümkündür. Birbirinden ayrılmayan iki kardeş gibi olan bu dallardan bağımsız düşünmek mümkün değildir.
Sık sorulan sorular
Edebi bilim mi?
Edebiyat, tüm sanat dallarıyla ilgili olarak yazılı eserler üreten bir bilim dalıdır. Bu konuda farklı görüşler olmasına rağmen, bunu bir bilim olarak kabul etmek daha yaygındır.
Türk edebiyatında edebiyat ve sosyoloji arasındaki ilişkiyi yansıtan eserler nelerdir?
Edebiyat ve sosyoloji arasındaki ilişkiyi yansıtan birçok eser vardır. Özellikle, Bağımsızlık Savaşı ile ilgili romanlar, toplumun sosyolojik yapısı üzerinde derinden analiz edilmektedir. Halide Edip Adivar en iyi eserlerden biri olarak kabul edilir.
Edebiyatla ilişkisi olan bilimler nelerdir?
Birçok farklı bilim ile ilişkilidir, ancak en çok bağa sahip olanlar: tarih, sanat, felsefe, psikoloji, sosyoloji ve güzel sanatlar olarak bilinir.
Bir yanıt bırakın